Galatasaray Üniversitesi Senato Üyesi ve MEF Üniversitesi Öğretim Görevlisi olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, özellikle üniversite gençlerine okumaları için tavsiye ettiği kitapları sizler için bu yazımızda derledik.
Liste genellikle Tarih kitaplarını içermektedir. Tarih meraklılarının keyifle okuyacaklarını düşündüğümüz ve Ortaylı’nın tavsiye ettiği kitapları okumak Tarih perspektifi dışında birçok şey katacağından eminiz.
Osmanlı’da Devlet, Hukuk ve Adalet: Halil İnalcık
Halil İnalcık’ın bu eseri, en çok bilmemiz gereken, fazlası ile tartışılan yargı ve adli teşkilat geleneklerimiz üzerinedir. Osmanlı İmparatorluğu, 6 asır boyunca egemenliğini adalet ve hukuk anlayışı ile sağlamış, iktidarını ise kendine özgü yargı teşkilatıyla ayakta tutmuştur. Eser Halil İnalcık’ın kanun rejimi, devlet anlayışı ve adalet yöntemleri üzerine araştırmalarını bir araya getirmiştir.
Osmanlı Bilim Mimarisi: Ekmeleddin İhsanoğlu
Osmanlı Bilim Mimarisi gibi bir kitabın basılmasını eminiz ki bekleyenler mutlaka vardır. Osmanlı bilim dünyasına girmek ve bu ülkenin on beşinci asırdan bu yana yolunu aydınlatan astronomları, matematikçileri, kimyagerleri, coğrafyacıları ve üstatların toplandıkları kaynakların yer aldığı kütüphaneleri bildiren, yazmaların durumunu tasvir eden bir kitaptır. Kitap adeta Osmanlı tarihi araştırmalarının vazgeçilmez kaynaklarından biri olacaktır.
İslam Uygarlıkları Tarihi Cilt-1: Corci Zeydan
Şüphesiz 19. Yüzyılda gerçek anlamdaki Arap uyanışı Hıristiyan Araplar ile başlamış, Corci Zeydan, Filistin Hıristiyanlarından. Ömrünün önemli kısmı Mısır’da geçmiş, parlak İslam medeniyetinin Arapçıl yorumu Corci Zeydan ve Butrus el-Büstani gibilerine aittir. Corci Zeydan’ın kaleme aldığı İslam Uygarlıkları Tarihi, rahat okunan romantik sayfaları dışında yeni katkı ve yorumları da olan bir eserdir. Ciddi okuma yapmak isteyenlere tavsiye edilmektedir.
Yeniçeriler: Godfrey Goodwin
Yeniçerilerin zafer ve yenilgilerinin öyküsü olan Yeniçeriler kitabını yazar Balkanlardan devşirilen gençlerin XV. Yüzyıldaki hikayelerinden başlayarak, imparatorluk için ağır yüke dönüştükleri XIX. Yüzyıla kadar getirmektedir tarihsel serüveni. Kıvrak bir dil ile yazıldığından merakla okunan bir çalışmadır.
Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-4: Halil İnalcık
Halil İnalcık’ın makalelerini derleyen dört kitaplık serinin adı “Devlet-i Aliyye” serinin dördüncü kitabındaki makalelerin her biri onun klasikleşen ve en çok müracaat edilen araştırmalarıdır. Kitapta 19’uncu yüzyılda en çok münakaşa edilen ayanlar, yerel düzlemde ortaya çıkan beyler üzerine incelemeler kitapta geniş bir yer tutmaktadır.
Atatürk: Andrew Mango
Bize göre sıkça okunan Lord Kinross’unkinden daha ilginç bir Atatürk biyografisi. Andrew Mango ve kardeşi ünlü Bizans tarihçisi Cyril Mango, İstanbul’da büyüyen Levanten ve Rusya göçmeni ailenin çocuklarıdır. Yazar bu kitapta uzun yılların birikimini anlatmış. İngiliz, Fransız, Türk ve Rus aydınlarını, onun kadar bilgisine ve sohbetine hayran eden yoktur. Türkiye üzerine yazılanların arasında seçkin yeri olan bir eserdir.
Osmanlı ve Avrupa: Halil İnalcık
Hıristiyan Haçlı geleneği, uzun süren savaşlara bağlı olarak gelişen düşmanlık, kültürel yabancılaşma gibi bazı tarihsel nedenlerden dolayı belki de Osmanlı’nın Aydınlanma sürecinin dışında kalmasından dolayı Osmanlılar Batı tarihçiliğinde genellikle Avrupa ve Avrupalılığın karşıtı ve anti tezi olarak ele alınmıştır. Osmanlı Devleti’nin Avrupa’yı şekillendirmedeki etkileri ile beraber Batı tarihindeki yeri ve Avrupa ile arasındaki siyasi-ekonomik ilişkiler, sosyo-kültürel bir karşılaşma olarak tarihçilerimizden Halil İnalcık’ın kaleminden harika bir eser.
Timurlenk: Beatrice Forbes
Devlet idaresi bakımından önemli bir sistemi kuran Emir Timur’un savaşlarında diploması önde gitmektedir. Bununla birlikte Anadolu’daki savaşları amansızdır. Ayrıca bir yanı ile İzmir’i Anadolu Türkiye’sine kazandıran odur. Türk tarihçiliğine Timur, ve de bilhassa Babürler, üzerinden aydınlatıcı, sürükleyici, derli toplu bir eser meydana getirmiş, Timurlenk ve devri üzerine kolay okunacak bir kitap için Beatrice Forbes Manz’ın Timurlenk eserini tavsiye ederim.
Yedinci Gün: İhsan Oktay Anar
Osmanlı Türkçesini yeni kuşaklara en kolay yaklaştıran eser Yeniçeri, Anar, İstanbul ve İzmir’in folklor dilini usta bir şekilde kullanan İhsan Oktay Anar, fazlası ile ironik, zaman ve mekanın üzerinde bazen oyun oynayan ve zaman mekan kişi birliğini arada bir zedeleyen bir romancımızdır. Yazarın Yedinci Gün kitabı, 2. Abdülhamid’den muhayyel bir cumhuriyet ortamına kadar sürmektedir. Adeta usta işi bir polisiye diyebiliriz.
Simgeden Millete: Selim Deringil
Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı yıllarındaki dış politikası, en kritik zamanlarda dahi, küçük bir ülkenin diplomatik başarısı sayesinde dünyanın büyük güçlerine sözünü geçirmesinin canlı kanıtı diyebiliriz. Selim Deringil bu eserini Avrupa çapında belgelerle anlatmaktadır.
İnce Memed-1: Yaşar Kemal
Romanın öyküsü Anadolu ve Çukurova halkının geri kalmışlığı, sefaleti, cehaleti ve ağaların yöreye haki olması üzerine oluşturulmuştur. Hükümetin duyarsızlığı yüzünden haksızlıkları önleme, zalimleri cezalandırmak için birine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu görev ağalık sistemine baş kaldıran İnce Memed’e düşmüştür. Roman Cumhuriyetin ilk yıllarında toplumsal bir yara olan Köylü, Ağa, Köylü ve yöneticilerin çatışmaları üzerine kurulmuştur.
Savaş ve Barış: Lev Nikolayeviç Tolstoy
Çoğu yazar Savaş ve Barış adlı eseri “Dünyanın en büyük romanı” olarak nitelendirmiş ve böyle bir romanın tekrar yazılamayacağını öne sürmüşlerdir. 1805-1813 yılları arasında Napolyon Savaşları da denen Rus-Fransız savaşlarını konu alan eserde beş yüze yakın kişi yer almaktadır. Tolstoy, romanında, Rusya’daki birçok kesimden insanın hayatını ve geleneklerini ortaya koymaktadır. Savaş ve Barış aynı zamanda Napolyon döneminde geçen Rusya ve Fransa arasındaki çekişmeli savaşı anlatmasının yanı sıra saray hayatı ile saray insanlarının bulundukları konumlardan nasıl değişikliğe uğradıklarını da anlatmaktadır.
Kral Lear: William Shakespear
Kral Lear, İngiliz asıllı tiyatro yazarı William Shakespear, tarafından 1605 yazıldığı sanılan bir trajedidir. Shakespear, bu eserini Monmouth’lu Geoffrey’nin 12. Yüzyılda yazdığı Historia Regum Britanniae adlı eserinde bulunan Kral lear adlı halk masalından esinlenerek yazmıştır. Bu oyun dünyanın en önemli tragedya yazarlarından birisi kabul edilen William Shakespeare’nin en çok sevilen oyunlarından biri olmuştur. Oyun ilk defa 1608 yılına “Kral Lear’ın Gerçek Tarihi” “True Chronicle History of the Life and Death of King Lear anf His Three Daughters” başlığı ile basılmıştır. Oyunun ilk gösterimi de 1607 yılında Kraliyet sarayına bağlı olan Whitehall Tiyatrosu tarafından gerçekleşmiştir.