Kitapta “Beylik Çiftlik” adında bir çiftlikte zor koşullar altında yaşayan hayvanların başkaldırı hikayesini okuyoruz. Çıkan isyan sonucunda insanlar çiftlikten atılır ve çiftliğin yeni ismi “Hayvan Çiftliği” olarak değiştirilir. Buraya kadar her şey çok güzel gider hayvanlar için. Artık özgürlerdir ve insan baskısı yoktur. İnsanlara dair hiçbir şeyi kullanmayacaklarına dair sözler verip yeni kurallar koyarlar. Ancak belli bir zaman sonra hayvanlar arasında da binlerce yıldır insanların içinde olduğu “güç” savaşı başlar. Zaten olaylar da buradan sonra patlak verir.
Hayvan Çiftliği gerçekten okunması gerektiğini düşündüğüm bir eser. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar. Kitaba puanım 5/5
Martin Eden’i bolca öveceğim bir yorum olacak. Övdüğüm sırf Eden karakteri değil ama.. bu kült eser hazine değerinde. Alın siz de kitaplığınızda olmazsa olmaz kitaplardan olsun. Bana kattıklarını birkaç kelimeyle anlatabilsem keşke. Martin, yüzeysel anlamda hayatta mücadele etmeye idmanlı biri ama derin anlamda çok daha fazlası. Bir aşkla başlayan yazar olma tutkusu ve bu tutkusunu en yakınının bile anlayamaması… ne garip değil mi? Seni yakıp kavuran, varlığının anlamı olan içindeki o ateşi yanıbaşındakilere bile anlatamıyorsun. Kendi küçük hayatı böyleyken değişmeyen de bir dünya gerçeği var, şöyleki her dönemde paran varsa, ün şöhret sahibiysen adam yerine konuluyorsun. Çok değerli eserler de versen tanınmış, varsıl birisi değilsen bir önemin yok. Tam da şansının döndüğü noktada gelen ‘kıymet bilme’ bir önem arz eder mi 😏 Bir ömürde kendini bulma yolculuğu nasıl anlatılır sorusunun en iyi cevabı sensin Martin Eden
🙌🏼 Martin ile birlikte seküler gerçekler tokat gibi sizin de yüzünüze çarpacak.
Mevlana’nın Mesnevi’sinden alınan bir hikayenin, romanlaştırılmış versiyonu olan Simyacı “aradığın her şey içinde” cümlesinin bilgeliğini sunduğu için beni çok etkilemiş bir kitap. Karşılaştığımız her zorluğun bir öğretisi olduğunu fark etmek, hayatımıza değen her şeyin ve herkesin bizim kaderimizin bir parçası olduğunu kabullenmek, söylemesi kolay fakat içselleştirmesi zor açılımlar. Bu uyanışa katkı sağlayan “yolları ve yolcuları” içeren kitaplara, kalbimi sonuna kadar açıyorum.
Lütfen Simyacı romanını okuyun. İspanya’dan Mısır Piramitlerine doğru uzanan bir yolculuk gibi görünen bu roman, aslında Santiago’nun kendisinin dışında gibi görünen ama kendisinin içine doğru akan bir süreci anlatmakta.