Gülseren Budayıcıoğlu: Camdaki Kız - Kitabı Satın Al

Gülseren Budayıcıoğlu: Camdaki Kız

Camdaki Kız, psikolog Gülseren Boyacıoğlu’nun kendi hastalarından yola çıkarak anlattığı gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Yazar bu ve diğer kitaplarında insan hayatında geçmişin ve çocukluğun ne kadar önemli olduğunu vurgular. Sevgisizlik ve ilgisizliğin bir insanı psikolojik sorunlara yöneltebileceğini anlatan yazar, hastalarını tanımaya çalışırken geçmişlerini sorguluyor ve asıl sorunu bulmaya çalışıyor. Camdaki Kız da Buyacıoğlu’nun bir hastasının öyküsünü anlatıyor.

Çok iyi şartlarda ve zengin bir ailede yetişmiş olan Nalan başarılı bir iç mimardır. Ama kendisine olan güveni yok denecek kadar azdır ve sürekli bir terk edilme korkusu içerisindedir. Nalan’ın sorunlarının kökeni geçmişinde yatar. Ancak onlarla yüzleşmeye ve bu sorunları çözmeye cesareti yoktur.

Nalan ve Hayri

Psikoloğa geldiğinde Nalan sevgilisi Hayri ile birlikte yaşamaktadır ama sevgilisinin onu terk edeceğinden çok korkmaktadır. Hayri de artık bu ilişkiden ve Nalan’ın sürekli kendisini terk etmemesi için yalvarmasından sıkılmıştır. Üstelik zaten başka bir kadınla, Türkan’la evlidir ve ondan çocukları da vardır. Türkan bu evlilikten haberdardır ve hiç de itiraz etmez. Ona göre Nalan, bilgili ve görgülü bir kadındır ve hatta bazen çocuklarını da alarak Nalan’ı ziyaret eder.

Aslında tanıştıklarında Nalan’ın şoförlüğünü yapmakta olan Hayri ise birden fazla kadını aynı anda idare edebileceğine dair kendine güvenir. Türkan’dan boşanmaz istemez ve Nalan’dan da çok sıkılmıştır.

Nalan’ın Hikayesi

Nalan seanslara geldikçe geçmişindeki bazı sırlar açığa çıkmaya başlar. İlk olarak çok zengin bir ailede büyüdüğünü anlatır. Ama zamanla ortaya çıkar ki Nalan anne ve babası tarafından değil anneannesi ve dedesi tarafından büyütülmüştür. Camdaki Kız romanının kahramanının geçmişinde ensest bir ilişki yatmaktadır. Annesi küçükken ağabeyi tarafından tecavüze uğramış ve Nalan’a hamile kalmıştır. Annesi onun doğumu sırasında hayatını kaybeder.

Anneanne ve dedesi ise bu korkunç olayın ardından içine kapanır ve Nalan hiç sevgi ve yakınlık görmeden büyür. Şimdi yaşadığı pek çok sorun da çok problemli ve yalnız geçen çocukluğunda yatmaktadır. Nalan doktor hanımın yanına geldikçe bütün hayat hikayesini anlatmaya devam eder. Ama Nalan böyle bir ayrılığı kaldırabilecek durumda değildir.

Nalan’ın Evliliği

Çok yalnız ve sevgisiz büyüyen Nalan büyüdüğünde başarılı bir iç mimar olmuştur. Ama ne hayatına sahip çıkacak ne de kendisine sevebileceği birisini seçecek kadar güvenir. Anneanne ve dedesi, onu layık buldukları yine çok zengin bir ailenin çocuğu olan Sedat’la evlenmesi konusunda ikna eder. Camdaki Kız romanının başkahramanı aradığı mutluluğu evliliğinde de bulamaz.

Sedat lüks düşkünü, pahalı kıyafetler ve arabalar peşinde olan kumarbaz birisidir. Nalan’la hiç ilgilenmez ve genç kadın evliliğinde de hiç ilgi ve sevgi bulmaz. Kayınpederi ve kaynanası onunla yakından ilgilense de evliliği hiç iyi gitmez. Bir süre sonra hamile kalır ama bebeğini doğmadan kaybeder. Bu olay kendisini daha da yıkar ve iyice içine kapanır. Uzun süre bunalımda kaldıktan sonra kayınbiraderi toparlanmasına yardımcı olur ve iç mimarlığa geri dönmesini sağlar. Yanına da hem koruma hem de şoför olarak Hayri’yi verir.

Hayri’nin Çapkınlığı

Doktora geldiği sırada Nalan ve Hayri yedi yıldır birliktedir. Ama Hayri artık bir Laz kızına âşık olmuştur. Hem karısını hem de Nalan’ı aldatmakta ve artık onunla birlikte olmak istemektedir. Aslında halen karısından ayrılmak istemez ama artık Nalan’la birlikte olmak istemediğini söyler. Nalan ise bu ayrılığı kaldıracak durumda değildir ve onu terk etmesin diye Hayri’nin ayaklarına kapanır. Hayri kendisini toparlaması için onu doktora getirir ve Camdaki Kız da Nalan’ın doktora gelmesi ile birlikte başlar.

Sorunlu Geçen Çocukluk Dönemi

Camdaki Kız romanında Gülseren Budayıcıoğlu’nun en çok anlatmak istediği konu bir insanın çocukluğundaki eksiklikleri kapatmanın çok zor olduğudur. Nalan’ın çocuklukta yaşadığı yoksunluklar katlanarak artmış ve kendisini çok zor bir durumda bırakmıştır. Hayri ‘siz yapamayacağını ve o giderse kendisini bir daha toparlayamayacağını düşünür. Hayri de bu durumdan çok yorulmuştur ve ona göre artık bu ilişkiye bir son vermenin zamanı gelmiştir. Nalan ise kendi sorunları çözebilecek hatta fark edebilecek durumda bile değildir. Hayri de giderse kendisini iyice çaresiz ve yapayalnız hissetmekten korkar ve ona sürekli kendisini terk etmemesi için yalvarır.

Hayri’nin Ölümü

Camdaki Kız romanındaki dönüm noktalarından birisi de Hayri’nin ölümüdür. Nalan’dan ayrılmak isteyen Hayri bir süre sonra Laz kızından da sıkılır ve eski karısının yanına dönmeye karar verir. Daha doğrusu artık ne Nalan’la ne de Laz kızıyla birlikte olmak istemez. Ama Laz kızı ayrılmak değil evlenmek ister. Bir gün bahçede tartışırlarken Hayri Laz kızı tarafından bıçaklanır. Hayri bu olay sırasında hayatını kaybeder. Nalan ise bu durumdan en çok etkilenen kişidir. Karısı Türkan’dan daha çok etkilenir ve artık hayatta kalamayacağını düşünür. Bu sırada seanslara da devam eder ve doktor hanım sayesinde kendisini anlatmaya ve sorunlarını çözmeye her gün biraz daha yaklaşır.

Nalan’ın Toparlanması

Nalan bu olayı unutarak hayata devam etmek için çabalar. Bu çabasında seansların da büyük bir katkısı olur. Son olarak bir resim kursuna yazılmaya karar verir. Bu resim kursu Camdaki Kız romanındaki hikâyenin de bir anlamda son mekânı olur. Çünkü aslında resim hocası Nalan’ın hiç tanımadığı babasıdır. Babası yaptıklarından ve Nalan’ın çektiklerinden dolayı kendisini affetmesini ister. Bütün resimlerini ona bırakarak ortadan yok olur. Nalan ise son bir gayretle ayağa kalkmaya ve hayatına sahip çıkmaya karar verir.

Nalan’ın Hayata Dönmesi

Nalan uzun süren seansların sonunda kendisini daha iyi hissetmeye başlar. Hayri’nin ölümü ve hayatındaki diğer olumsuz noktaları yavaş yavaş kabullenip unutmaya başlar. Camdaki Kız bir anlamda Nalan’ın toparlanma ve hayata dönme hikayesidir. Babasının af dilemesi de bu toparlanma sürecine katkıda bulunur. Nalan’ın geçmişi ile yüzleşmesi çok uzun sürmüştür. Camdaki Kız romanında bir kez daha açığa çıkmıştır ki maddi durumu çok iyi olan ve çok güzel evlerde büyüyen insanlar bile arkasında pek çok sorun bırakmaktadır. Asıl önemli olan ise sorunların kökeninin tam olarak bilinmemesidir. Hastaların sürekli bunları görmezden gelmeye ve unutmaya çalışmasıdır.

İnsan Bazen Kendi Dertlerinin Kaynağını Göremez

Psikoloğa gelen çoğu hasta gibi Nalan çok zor durumdadır. İlk geldiğinde hiçbir sorununun kaynağını fark etmemiştir. Çocukluğundaki ya da kişiliğindeki sorunları çözmeye cesareti yoktur. Camdaki Kız Nalan’ın bu cesareti toplarken yaşadıklarını anlatır. Gün be gün doktor hanıma anlattıkları sayesinde Nalan kendi gerçekliğini görmeye başlar. Böylece sorunlarına yakından bakma ve toparlanma cesareti de bulur. Toparlanması çok uzun sürmüş olsa da giderek kendisini daha yakından tanımaya ve asıl sorunlarının kökenini görmeye başlar.

Bu durum onun çocukluğunda göremediği ilgi ve alakayı başka birisinde bularak ona bağımlı olma özelliğini ortadan kaldırır. Tam olarak sorunu da budur aslında. Camdaki Kız roman boyunca Nalan’ın Hayri’nin ve geçmişinin olumsuz etkilerinden kurtulmasını ve bir kadının ayakta kalmaya çabasını anlatır. Doktorla görüşmeleri boyunca Nalan kendisini toparlayabilmiş ve kendine olan güvenini ilk defa tam olarak kazanmıştır.

Gülseren Budayıcıoğlu: Camdaki Kız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir