Rudyard Kipling

Rudyard Kipling

Rudyard Kipling Rudyard Kipling 1865 yılında Mumbai’de dünyaya gözlerini açtı. Çocukluğunun büyük bir kısmını mutsuz olarak geçirdi. Ailesi tarafından 6 yaşına bastığında İngiltere’ye bir ailenin yanına gönderildi. Rudyard burada yaşadığı korku dolu anları daha sonra Mee, Mee, Kara Koyun adlı öyküsünde dile getirdi.  United Services College’da yatılı olarak eğitim alırken burada yaşadıkları yazarın üzerinde derin ve düzelmesi zor izler bıraktı. Stalky&Co adlı öyküsünde okulun baskı, dayak ve insanları rahatsız edici, itici ve olumsuz yönlerini ele aldı.  Rudyard Kipling  1882 yılında Hindistan’a dönüş yaptı. Hinditan’da 7 yıl kadar gazetecilik görevi yaptı. Hindistan’daki İngilizler içerisinde ailesi önemli bir yer kazandı. Bu sayede Hindistan’daki yüksek İngilizlerin yaşamını iyi şekilde analiz etti.  Şiir tarzındaki yapıtlarını ve kısa anlatılarını görev aldığı gazetelerde yayınlamaya başladı. İki tane şiir kitabı ve 6 tane öykü kitabı çıkarttı. İngiltere’ye tekrar dönüş yaptığında ünü çoktan yayılmıştı. Bir sene içinde düz yazı alanında ustalardan biri olarak görüldü. Kışla Baladları adlı şiir kitabı ile ünü daha çok dilden dile yayılmaya başladı. Evlenerek Amerika’ya yerleşti fakat Amerika’nın yaşamını hiç benimsemedi ve daha sonra İngiltere’ye dönüş yaptı.  O zamandan sonra Amerikalıları yabancılar olarak adlandırdı ve hatta daha çok ileri giderek İngiltere dışında dünyaya gelen herkesin aşağı soy’dan geldiğini beyan etti.  1907 yılında Nobel Ödülü alan Rudyard daha sonrasında sömürgecilik yanlısı görüşlere ilgi duymaya başladı. Bu düşüncesinin ardında Güney Afrika’da bir ev hediye eden varlıklı tüccar Cecil Rhodes’in dostluğunun payı çok fazladır. Bu görüşleri döneminin liberal düşünceleri ile uyum sağlamaması üzerine toplumdan uzaklaştı. Vefat ettiğinde ise Rudyard’ın İngilizleri temsil etmekten uzak olduğu görüşü öne sürülmüştür. Düz yazı ve şiir alanındaki ustalığını her zaman kanıtladı.

Rudyard Kipling Kitapları

Rudyard Kipling Rudyard Kipling 1865 yılında Mumbai’de dünyaya gözlerini açtı. Çocukluğunun büyük bir kısmını mutsuz olarak geçirdi. Ailesi tarafından 6 yaşına bastığında İngiltere’ye bir ailenin yanına gönderildi. Rudyard burada yaşadığı korku dolu anları daha sonra Mee, Mee, Kara Koyun adlı öyküsünde dile getirdi.  United Services College’da yatılı olarak eğitim alırken burada yaşadıkları yazarın üzerinde derin ve düzelmesi zor izler bıraktı. Stalky&Co adlı öyküsünde okulun baskı, dayak ve insanları rahatsız edici, itici ve olumsuz yönlerini ele aldı.  Rudyard Kipling  1882 yılında Hindistan’a dönüş yaptı. Hinditan’da 7 yıl kadar gazetecilik görevi yaptı. Hindistan’daki İngilizler içerisinde ailesi önemli bir yer kazandı. Bu sayede Hindistan’daki yüksek İngilizlerin yaşamını iyi şekilde analiz etti.  Şiir tarzındaki yapıtlarını ve kısa anlatılarını görev aldığı gazetelerde yayınlamaya başladı. İki tane şiir kitabı ve 6 tane öykü kitabı çıkarttı. İngiltere’ye tekrar dönüş yaptığında ünü çoktan yayılmıştı. Bir sene içinde düz yazı alanında ustalardan biri olarak görüldü. Kışla Baladları adlı şiir kitabı ile ünü daha çok dilden dile yayılmaya başladı. Evlenerek Amerika’ya yerleşti fakat Amerika’nın yaşamını hiç benimsemedi ve daha sonra İngiltere’ye dönüş yaptı.  O zamandan sonra Amerikalıları yabancılar olarak adlandırdı ve hatta daha çok ileri giderek İngiltere dışında dünyaya gelen herkesin aşağı soy’dan geldiğini beyan etti.  1907 yılında Nobel Ödülü alan Rudyard daha sonrasında sömürgecilik yanlısı görüşlere ilgi duymaya başladı. Bu düşüncesinin ardında Güney Afrika’da bir ev hediye eden varlıklı tüccar Cecil Rhodes’in dostluğunun payı çok fazladır. Bu görüşleri döneminin liberal düşünceleri ile uyum sağlamaması üzerine toplumdan uzaklaştı. Vefat ettiğinde ise Rudyard’ın İngilizleri temsil etmekten uzak olduğu görüşü öne sürülmüştür. Düz yazı ve şiir alanındaki ustalığını her zaman kanıtladı.