Portekizce ismi Meu Pe de Laranja Lima olan Şeker Portakalı Brezilyalı yazar tarafından yazılan, kült bir romandır. Jose Mauro De Vasconcelos bu romanı 1968 yılında yazmıştır. Şeker Portakalı, beş yaşında olan Zeze’nin başından geçen olayları anlatır. Portekizce yazılan kitap, birçok farklı dile çevrilmiştir.
Yazarın kendi çocukluğundan esinlendiği kitap, 12 gün içerisinde yazılmış ve hala günümüzde en çok okunan kitaplar arasındadır. Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı kitaplarla seri haline getirilen bu roman her yaştan herkese hitap eder. 2012 yılında ise filme çevrilmiştir. Marcos Bernstein kitabı filme çevrilmiştir.
Şeker Portakalı Nasıl Yazılmıştır?
Şeker Portakalı, İngilizce ismi My Sweet Orange Tree’dir. 1968 yazılan roman Türkiye’de en çok okunan romanlardan biridir. Brezilya’da yaşayan Minas Gerais bölgesinde oturan son derece yoksul bir ailenin, 5 yaşında çocuğu olan bir oğlan çocuğu hakkında olan bir romandır. Bu çocuğun hayal dünyası son derece büyüktür. Zeze’nin hayal gücü, gördükleri ve tecrübe ettiklerini yazan bu romanda yazarın kendi hayatından da kesitler yer alır. Kitabın arka kapağında yazar bu durumu çok net bir şekilde ifade etmiştir. Yazar “Bu kitabı 20 yıl boyunca içimde sakladım fakat on iki günde yazabildim” demiştir. Yazarda tıpkı Zeze gibi yoksul bir ailenin çocuğudur.
Bundan kaynaklı amcasının yanında büyümüştür. Natal kasabasında büyüyen yazar ırmakta yüzmeyi öğrenmiştir. En büyük hayallerinden biri bir gün yüzme şampiyonu olmaktır. Liseyi de büyüdüğü kasabada bitirmiştir. Sonrasında ise tıp fakültesine gitmiş, ancak okulu ikinci sınıfta bırakmıştır. Sonrasına ise Rio’ya giderek boks antrenörlüğü yapmıştır. Yazarın birçok eseri bulunuyor. Ancak bilinen en popüler kitabı Şeker Portakalı kitabıdır. Birçok ülkede en çok satan, dünya klasikleri arasına girmiştir.
Şeker Portakalında Yazarın Etkisi Nedir?
Roman her ne kadar Zeze üzerinden geçse de, yazarın çocukluk yıllarından da birçok farklı anı barındırır. Özellikle çocukken yaşadığı duyguları, net bir şekilde bu kitaba yansıtmıştır. Şeker Portakalı kitabının ana mottosu “Günün birinde acıyı keşfeden küçük çocuktur” Zeze erken yaşta acıyı, üzüntüyü ve duyguları tadar. İnsanların hayata karşı bakış açısını çözmeye çalışır. Acıları nasıl gördüğü deneyimler ve bunu okuyucu ile paylaşır.
Sonraki kitaplarda tamamen ilk kitaba bağlı olarak devam eder. Devam kitapları, yazarın gençlik yıllarından anılar içerir. Türkiye’de son derece sevilen bu romanın filmi de oldukça fazla izlenmiştir. Filmin başrollerinde Jose De Abreu, Caco Ciocler ve Ricardo Bravo bulunuyor.
Şeker Portakalı Kitabının Konusu Nedir?
Günün birinde Zeze acıyı keşfederek, bunun hayatındaki etkisini anlatmaya başlıyor. Ailesinden sürekli baskı gören Zeze bunu erken yaşlarda tadan bir çocuğun, acı ile nasıl bütünleştiğini ve yoğrulduğunu kendi gözlerinden ifade ediyor. Beklediği sevgiyi aile hayatında bulamayan Zeze sevgiyi farklı şekillerde yaşamaya çalışarak sevgi açlığını dindirmeye çalışıyor. Zeze karakteri son derece duygusal, akıllı ve meraklı bir çocuktur. Hareketli olması yanı sıra, sevgi arayışı hiç bitmeyen Zeze ailesi yüzünden hayata kolay kolay küsmez. En küçük şeyde bile bir sevgi kırıntısı arar. Zeze hayal dünyasında kendine bambaşka senaryolar çizen, hayaller aleminde yaşayan bir çocuktur. Ancak hayatında her zaman bir nokta bir şekilde eksik kalır. Her ne kadar Şeker Portakalı ağacı yanında olsa da o eksiklik dinmiyor.
Şeker Portakalının Ana Fikri Nedir?
Temelde her çocuk sevgiyi arar ve ilgiye muhtaçtır. Ancak Zeze herhangi bir şekilde beklediklerini ailesinden görmez. Bundan dolayı başka maceralar içerisine atılarak, hak ettiği sevgiyi aramaya başlar. Ancak mutlaka bir şekilde sevgiyi yolun sonunda bulacaktır.
Bu arayışı, bazı durumlarda onu olumsuz etkilese de Zeze asla bu yoldan vazgeçmez. İnsani ilişkilerde zorluk çekebilecek olan Zeze bir şekilde okuyuculara vazgeçmemeyi, hayal kurmanın güzelliğini ve bir çocuğun kalbindeki naifliği en net şekilde gösterecektir.
Şeker Portakalı Kitap Karakterleri Kimlerdir?
Zeze kitabın baş kahramanıdır. Tamamen yoksul bir aileden gelmiştir. Şeker Portakalı kitabının asıl ana unsurudur. Ailenin küçük çocuğu olan Zeze son derece hayalperest, maceracı ve umut dolu bir çocuktur. Totoca Zeze’nin abisidir. Son derece bencil bir yapısı bulunur. Bundan dolayı sürekli olarak dengesiz davranışlar sergiler. Edmundo dayı, yaşı büyük bir akrabadır. Ancak Zeze’ye ailesinden daha iyi davranır. Jandira ise Zeze’nin ablasıdır, çoğunlukla kitap okumaya bayılır. Ayrıca sevgililerine son derece düşkündür. Gloria Zeze’nin diğer ablasıdır ve ailede onu en çok seven kişidir ayrıca Zeze’yi birçok kişiye karşı korur. Bay Arivaldo sokakta şarkı söyleyen bir şarkıcıdır.
Zeze’nin sessiz dostluklarından biridir. Lal Zeze’nin diğer ablasıdır, Zeze ile bir süre ilgilenmiştir ancak sonrasında onu bırakmıştır. Luis ise Zeze’nin en küçük kardeşidir, aile tarafından son derece sevilen bir çocuktur. Luciano, bir yarasadır Zeze onu çok sever. Minguinho Şeker Portakalı ağacıdır, onunla konuşur ve ağacın ona cevap verdiğine inanır. Bay Paulo, Zeze’nin babasıdır ancak son derece sorunlu biridir ve iş bulamaz. Annesi ise çalışır, bu yüzden bundan dolayı herhangi bir şekilde hiçbir çocuğu ile ilgilenmez. Manuel Valadares Zeze’ye sevginin, yaşamın ve sevilmenin güzelliği gösteren kişidir.
Özellikle Zeze’nin kendine güvenmesine, sevgi dolu ve mutlu bir çocuk olması adına birçok farklı yardımda bulunur. Cecilia Paim ise Zeze’nin öğretmenidir onun bütün yarmaz tavırlarına rağmen çok sever ve onunun özel bir çocuk olduğuna inanır. Şeker Portakalı kişilerin aslında her yaşta iletişime ihtiyaç duyduğunu vurgular.
Şeker Portakalı Özeti
Zeze fakir bir ailenin küçük çocuklarından biridir. Babası çalışmaz, iş bulmakta zorlanır. Bundan dolayı belirli psikolojik problemler yaşar. Abi ise ailenin babası rolünü üstlenmiştir, bütün sorumluluk getiren işler ondadır. Luis ise ailenin en küçüğüdür, birçok şeyi idrak edebilecek yaşta değildir. Anne ise ailenin refahı adına sürekli çalışır bundan dolayı herhangi bir işe ekstra vakit ayıramaz. Çoğunlukla çocuklarına sevgisini dahi göstermez. Kitap içerisinde aşırı arka planda kalan, son derece silik bir karakterdir.
Zeze’nin temelde yaptığı bütün haylazlıklar, tamamen hissettiği duygusal yalnızlıktan kaynaklanır. Fakat insanlar onun hakkında daha farklı düşünür. Zeze’ye “Şeytanın vaftiz oğlu” derler. Zeze’de gerçekten böyle biri olduğuna inanır. Hayatındaki yalnızlığı kapatmak adına, kendi kafasında olmayan arkadaşlar ile konuşur, onlarla dostluk eder. Bu sayede içerisinde yaşadığı yalnızlık duygusunu baskılar. Zeze’nin bir diğer dostu ise Şeker Portakalıdır. Şeker Portakalı birçok kişi tarafından dikkate alınmaz. Zeze ise ona bir isim koyar ve onunla arkadaşlık eder. Zeze kendi kendine hayaller üreten bir çocuktur. En yakın arkadaşı ise Şeker Portakalıdır. Edmundo Dayı Zeze ile ilgilenen tek aile bireydir.
Dışarıdan ise Zeze’ye en çok değer veren kişilerden biri öğretmenidir. Öğretmeni onun özel bir çocuk olduğuna inanır. Zeze kendine tehlikeli oyunlar üretir. Ayrıca farklı birçok kişi ile arkadaşlık kurar. Bir sokak şarkıcısı ile arkadaş olur. Ancak ailesi adamın şarkılarının biraz açık olmasından kaynaklı Zeze’nin onunla dostluk kurmasını istemez. Fakat Zeze asla bunun sebebini anlamaz.
Bir gün sadece babasının dikkatini çekmek ve onu gülümsetmek için adamın söylediği şarkılardan birini söyler. Ancak babası, bu şarkıdan sonra Zeze’ye şiddet uygular. Zeze yaşadığı hayatta acıyı tatmıştır ve bu sayede hayata daha kolay bir şekilde hazırlanmıştır. Şeker Portakalı acıyı, sevinci, mutluluğu, umudu ve hayal kurmayı en yalın ifade eden kitaplardan biridir.
Jose Mauro de Vasconcelos: Şeker Portakalı