Günümüzde birçok kişi 7’den, 70’e Sineklerin Tanrısı kitabını okumuştur. Sineklerin Tanrısı bilinen en klasik ve kült kitaplardan biridir. Bu kitabın ilk baskısı 1970 yılında İngilizce olarak Türkiye’de yayınlanmıştır. Türkiye’de ise devlet okullarında, İngilizce derslerinde dil öğrenimi amacıyla okutulmuştur.
Sineklerin Tanrısı Kitabının Yazarı Kimdir?
Sineklerin Tanrısı, Nobel Ödülüne sahip yazar William Golding tarafından yazılmıştır. Kitabın ana dili İngilizce’dir. Kitap 1954 yılında yazılmış, alegorik tarzı bir romandır.
Sineklerin Tanrısı Kitabının Konusu Nedir?
Sineklerin Tanrısı, özellikle okuyuculara sorgulatma yapma amacıyla yazılmış bir kitaptır. Kitabı okuyan kişilere düşünmeye, sorgulamaya ve keşfetmeye yöneltir. Kitap son derece yalın bir yazı dili ile başlar, ancak içerisinde birçok farklı konuyu barındırır. Kitap atom savaşı sırasında olan olaylardan başlıyor. Bir grup çocuk, bu dönem içerisinde ıssız bir adaya düşüyor. Sonrasında ise çocuklar ıssız bu adada yaşamak için duygularını, düşüncelerini ve insancıl duygularının nasıl geliştiği gözüküyor. İnsanlar doğduğu andan itibaren liderdir.
Bu duygularından herhangi bir şekilde vazgeçmez ve mutlaka yönetmeye ihtiyaç duyar. Bundan dolayı bu kitap her yaştan kişiye hitap eder. Roman içerisinde, modernlik düzeni yüzünden evcilleşen duyguların aslında özünde ne kadar vahşi olduğu gösterilir. İnsanların medeniyet ve modernlik olmayan ortamlarda nasıl değişebileceğini en yalın haliyle vurgulamaktadır.
Sineklerin Tanrısı Kitabının Karakterleri Kimlerdir?
Sineklerin Tanrısı kitabında belirli karakterler büyük role sahiptir. Ralph kitapta lider olan kişidir. Son derece soğuk kanlıdır, adada lider olan ve kişileri yöneten kişidir. Simon ise hisleri kuvvetli olan genç bir çocuktur. Sezgileri ile beraber ada içerisinde kişilere yol gösterir. Domuzcuk, son derece mantıklı olan bir karakterdir. Ancak korkuları son derece fazladır. Kitapta korkuları yüzünden ölen bir karakterdir. Jack ise tamamen lider ruhlu bir yapıya sahiptir. Savaşçıdır, asla vazgeçmez. Olayların akışını değiştirmek isteyen bir karakterdir.
Sineklerin Tanrısı Ne Anlatıyor?
Sineklerin Tanrısı, Atom savaşı sırasında bir adaya düşen çocukların hikayesini anlatıyor. Aslında herkese ders niteliğinde olacak olan hikâye, tamamen herkese farklı bir perspektiften yaşam koşullarının değiştiğinde kişilerin tavırlarını gösteriyor. Okula giden çocukların bulunduğu ada, çocuklara karşı hiçte adil davranmayacak. Öğrendikleri değerlerden uzaklaşan çocuklar, insanoğlunun asıl yüzünü gösterecek ve tamamen öz duygularına inecekler.
Aslında her insanın yaratıldığı anda hissettiği duyguları yaşamadığını gösteren kitap, kişilerin öz duygularına hangi şartlarda inebileceğine işaret ediyor. Mercan Adası içerisine geçen adada, insanların aslında ne kadar yozlaştığını ve medeniyetlerin nasıl çöktüğüne şahit olacaksınız. İnsanların köklerini ve öz duygularını en yalın hali ile yansıtan kitap, iyimserlikten karanlığa doğru giden yolu adım adım anlatıyor. Sineklerin Tanrısı, Karanlığın Yüreği adlı hikâyeye de çok benzer. Çocuklar kitap içerisinde git gide hayvani iç güdülerine geri döner ve içindeki korkunçluğu tanımaya başlar.
Sineklerin Tanrısı, Mercan Adasında aslında insanın kendisini nasıl tanıyabileceği, zor koşullarda özüne nasıl dönebileceğini anlatıyor. Kişilerin mutluluğundan ziyade hayatta kalmak için yapabileceklerini yansıtan bu kitap, kişilerin aslında savunma durumunda nasıl davranacağını gösterir.
Sineklerin Tanrısı Giriş Özeti
Sineklerin Tanrısı kitabı Britanya asıllı çocukların, atom savaşından kaçmak adına bir uçağa binmesi ile başlar. Bu uçak, ıssız bir adaya düşer. Ralph son derece iyi ve akıllı bir çocuktur. Özellikle tek başına, yetişkinler olmadan özgür bir şekilde yaşayacakları adına mutlu olur. Etrafında ona emir vermeyen, ne yapacağını söylemeyen ve ona karışmayan insanlar olmadığı için adaya düştüğüne en çok sevinen kişidir. Domuzcuk ise kilolu ve gözleri bozuk olan bir çocuktur. Gözlük takar. Diğer bütün çocukların aksine son derece korkak bir çocuktur. Özellikle adadan en çok kurtulmak isteyen kişidir. Sürekli kurtulma planları yapar, adadan kurtulmak için hemen görev dağılımı yapmaya çalışır.
Hemen herkesin bir araya gelmesini arzu eder. Ralph, Domuzcuğunun bu düşüncesine uyum sağlamaz. Ancak yinede herkesi toplar: Çocukların hepsi adanın kıyısında buluşur ve ortak bir noktaya gelir. Sonrasında ise uzun bir konuşma yapılır. Konuşma sırasında deniz kabuğu tutan kişi konuşma hakkına sahip olan kişidir. Bu iş paylaşımı tamamen demokratik olarak yapılır. Ralph herkesi topladığından dolayı, lider ilan edilir. Ancak bu durum Jack tarafından olumlu karşılanmaz.
Jack daha önce liderlik ettiğinden dolayı adada da aynı düzenin devam etmesini aruzu eder. Özellikle hayat savaşı vermek adına, avcılık yapmak ister. Ancak Ralph ve Domuzcuk kurtulma yolları arar. Bir ateş yakmaya karar verir ve sürekli olarak bu ateşin yanmasını arzu eder. Ancak bu durum Jack tarafından iyi karşılanmaz ve ada iki farklı türe ayrılır. Jack’e destek verenler avlanır ve buna destek çıkar. Ancak Ralph tarafını tutanlar düzen ve nizam ile ilgilenir.
Sineklerin Tanrısı İkinci Özet Bölümü
Sineklerin Tanrısı devamında, ateş yapılmasına karar verilir. Bunun için adanın en uç ve yüksek noktası tercih edilir. Bu görev Jack’in ekibi tarafından yapılacaktır. Avcılar sürekli hareket ettiğinden, bunu gayet rahat kontrol edebilir. Jack bu fikre sıcak bakmaz ancak kabul eder. Ralph ise barınma, meyve ile beslenme ve diğer benzeri barınma konuları ile ilgili çalışmalar yapar.
Ancak Simon, Ralph ve Domuzcuk bu konuda tamamen yalnızdır. Bundan dolayı son derece büyük bir zorluk çekerler. Diğer çocuklar ise tamamen adada eğlenme odaklı durur. Kurallar olmadan adanın keyfini çıkarmaya çalışırlar.
Sineklerin Tanrısı Üçüncü Özet Bölümü
Sineklerin Tanrısı kitabında dönüm noktası olan bölüm ise bir geminin geçtiği ana dayanır. Adanın etrafından geçen gemi durmaz. Bunun sebebi ise tepede bulunan ateşin yanmamasıdır. Bunun üzerine Ralph ve Domuzcuk sinirlenerek adanın tepesine gider. Bunun en büyük sebebi Jack’e hesap sorulması gerektiği içindir. Ralph ateşin sönmesinin yanlış olduğunun bunun diğer her şeyden daha değerli olduğunu dile getirir. Ancak Jack herhangi bir şekilde bu duruma kulak asmaz ve domuzu tüketmeleri gerektiğini söyler. Bundan dolayı adada büyük bir sorun oluşur. Sonrasında diğer çocuklar canavar gördüklerini iletirler. Jack ve Ralph ilk başta inanmasalar da sonrasında bunun gerçek olduğunu son derece korkutucu şekilde keşfederler. Ancak tepe de canavar olsa bile Ralph ve Domuzcuk mutlaka ateşin yanması gerektiğine inanır ancak bunu başaramazlar.
Canavarın tamamen kabul olması ile beraber Jack ve Ralph iyice birbirine girerler. Aslında bütün gerilim adada bu şekilde başlar. Domuzcuk ve Simon diğerlerine nazaran herhangi bir şekilde adada canavar olduğuna ikna olmaz ve canavarı bulmaya çalışırlar. Orada ölü bir paraşütçü olduğunu görürler. Bunu vermek için grubun yanına dönmeye çalışırlar. O arada Jack domuz avına gitmişlerdir ve domuzla bir ayin yapmaya başlamışlardır. Ayin sırasında Simon çemberin içine girer. Aniden korkan Jack ve ekibi Simon’ı canavar sanarak son derece vahşi ve kötü bir şekilde öldürürler.
Bu durumdan sonra adada artık iyilik adına herhangi bir şey kalmaz. Sıra artık Ralph ve Domuzcuğa gelmektedir. Sineklerin Tanrısı saf olan çocukların kötüye dönüşmesini anlatır. İnsanların nasıl hırslarına yenik düşebileceğini, kötülüğün ortaya çok kolay çıkabileceğiniz. Hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığını herkesin biraz iyi, biraz da kötü olduğunu gösterir.
Sir William Gerald Golding: Sineklerin Tanrısı
