Açıklama
“Ancak Doğu’da insanlar, açgözlülükleriyle ülkelerini yakıp yıkan, komşularını parçalayan kurtlara ve kasaplara pek bir güvenirler. Ben neden kalbi kırık zavallı bir kadının hikâyesini yazmak dururken bunca sayfayı fakir toprakların hainlerini yazmak için harcıyorum ki? Gözyaşlarımı ölümün dişleri arasında bekleyen zayıf bir kadın için akıtmak dururken neden o ezilenler için ağlıyorum? Ancak sevgili okurlarım, böyle bir kadın, rahipler ve hükümdarlar tarafından ezilen bir ülkeye benzemiyor mu? Bir kadını mezara götüren umutsuz aşkın, insanların içine düştükleri umutsuzlukla aynı olduğunu bilmiyor musunuz? Işık bir lamba için neyse, kadın bir ülke için odur. Eğer lambanın yağı bitmek üzereyse ışığı sönmez mi? Sonbahar bitmiş, sararan yaprakları ağaçlardan alıp götüren rüzgâr, çığlık çığlığa gelen kışa hazırlık yapıyordu. Ben hâlâ Beyrut’taydım. Yanımda, ruhumu göklere çıkarıp sonra da yeryüzüne indirecek düşlerim bir yana, bir arkadaşım bile yoktu. Üzgün ruhlar, yalnızlığın bağrında huzur bulurlar. Bir mağarada iyileşmeyi veya ölmeyi bekleyen yaralı bir geyik gibi onlar da insanlardan nefret ederler.”
Kızıl Panda Klasikler Dizisi – 33
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.