Kitaplar ve seyahat kitapseverler için vazgeçilmez ikilidir. Sizler için oluşturduğumuz listede yer alan eserler güneşlenirken, şemsiye altında, piknikte, otobüs yolculuğunda, uçakta, kısacası seyahatlerde vazgeçilmez yol arkadaşlarımızdan biri olacak. Bitmek bilmeyen yollarda, mutlaka okunması gereken kitapları siz okuyucularımız için bir araya getirdik.
Oluşturduğumuz liste sayesinde yolculuğunuzun nasıl geçip gittiğini anlamayacaksınız. Seyahat ederken ve yeni yerleri keşfederken okunacak kitaplar yolculuğunuzu daha keyifli bir hale dönüştürmektedir. Çok satanlar arasında yer alan en iyi kitap önerileri ile seyahatleriniz çok daha farklı geçecek. Yolculuklarınızda size arkadaşlık edebilecek en popüler seyahatlerde okunacak kısa kitaplarını okumanızı tavsiye ediyoruz.
Stefan Zweig: Satranç
Dünya edebiyatının en çok okunan ve en çok satan yazarlarından birisi olan Stefan Zweig, ayrıca en çok tercüme edilen yazarlardan birisi olmuştur. Almanya’da sürgünde iken kaleme almış olduğu Satranç eseri yazar Stefan Zweig’ın en meşhur eserlerinden bir tanesidir. New York’tan Buenos Aires’e yolculuk eden bir gemide geçen Satranç eserinin konusu, Mirko Czentovic’in gemide katılmış olduğu satranç partisinde ki hikayesini anlatmaktadır. Satranç eseri Almanya2da bir milyondan fazla satışa ulaşmıştır. Yazıldığı dönemden itibaren her dönemde çok satanlar arasında yerini koruyan Satranç eseri, seyahat ederken yanınızda bulundurmanız gereken dünya klasikleri arasında yer almaktadır.
Stefan Zweig: Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Edebiyat dünyasının en popüler yazarlarından birisi olan Stefan Zweig, kaleme almış olduğu Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat adlı eserinde yazarın iki baş yapıtı aynı anda okuyacaksınız. Seyahat ederken bir çırpıda okuyacağınız Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat ayrıca yazar Stefan Zweig’ın en çok satan eserleri arasında yer almaktadır. Kızıl Panda yayınevi aracılığı ile yayınlanmış olan ve Stefan Zweig tarafından kaleme alınan bu başyapıt yolculuğunuz esnasında hiç sıkılmadan okuyacağınız bir kadının hayatını anlatmaktadır.
Edgar Allan Poe: Morgue Sokağı Cinayetleri
Amerikalı şair ve edebiyat eleştirmeni Edgar Allan Poe, genellikle şiir ve kısa öyküleri ile adını duyurmuştur. Seyahat sırasında okuyacağınız en iyi kısa öykülerinden bir tanesi olan Morgue Sokağı Cinayetleri, yazar Edgar Allan Poe tarafından kaleme alınmıştır. İlk dedektiflik öyküsü olarak kabul edilen Morgue Sokağı Cinayetleri, Paris’te iki kadın cinayetinin perde arkasını çözen C. Auguste Dupin adlı dedektifin başından geçen olayları kaleme alan Edgar Allan Poe, Morgue Sokağı Cinayetleri adlı eserini Kızıl Panda yayınevi aracılığı ile yayınlanmıştır. Her dönemde çok satanlar arasında yerini koruyan bu başyapıt, okurlar ve eleştirmenler tarafından büyük beğeni toplamıştır.
John Steinbeck: Fareler ve İnsanlar
Eserlerinde işçi yaşamlarını ve toplumsal sorunları ele alan John Steinbeck, çalışmaları sayesinde Nobel Edebiyat Ödülüne ve Ulusal Kitap Ödülüne layık görülmüştür. Nobel ödüllü yazar John Steinbeck, Fareler ve İnsanlar eserini ilk defa 1937 yılında yayınlamıştır. 21. Yüzyılın en fazla sorgulanan kitapları arasında yer alan Fareler ve İnsanlar, birbirlerinden tamamen farklı karakterlerde olan George Milton ve Lennie Small’un öyküsünü anlatmaktadır. Yazar Steinbeck, bu eserinde insanın insanla ilişkisinin yanı sıra insanın doğa ve toplumla kurduğu ilişkileri kaleme almıştır. Seyahat ederken bir çırpıda okuyacağınız Fareler ve İnsanlar, Sel Yayıncılık aracılığı ile yayınlanmıştır.
Gustave Flaubert: Saf Bir Yürek (Kısa Klasik)
Modern romanın kurucusu olarak kabul edilen Gustave Flaubert, ayrıca realist akımını başlatan kişi olarak gösterilmiştir. Eserleri ile dünya klasikleri arasına giren Gustave Flaubert, Saf Bir Yürek adlı eseri sayesinde çok satanlar listesinde yerini korumuştur. Yoksul ve dindar sıradan köylü bir kadının öyküsünün anlatıldığı Saf Bir Yürek, bir başyapıt olarak kabul edilmiştir. Bu eserinde yazınsal ustalığını sergileyen Gustave Flaubert, eşsiz bir öyküyü okuyucuları ile buluşturmuştur. Can Yayınları aracılığı ile yayınlanmış olan Saf Bir Yürek, yolculuk ve seyahat esnasında okuyabileceğiniz kitaplar arasında yer almaktadır.
Jose Saramago: Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Jose Saramago, kaleme almış olduğu uzun öykü türündeki eseri Bilinmeyen Adanın Öyküsü ile adını dünya çapında duyurmuştur. Kırmızı Kedi Yayınevi aracılığı ile yayınlamış olduğu Bilinmeyen Adanın Öyküsü, seyahat ve yolculuk sırasında okuyabileceğiniz en ünlü eserler arasında yer almaktadır. Bilinmeyen Adanın Öyküsü, ismi olmayan bir adamın kraldan tekne istemesi ile başlar. Kraldan tekneyi bilinmeyen adayı bulmak için isteyen adamın hikayesini anlatan bu başyapıt, yazar Jose Saramago’nun en çok satan eserleri arasında yer almaktadır.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski: Beyaz Geceler
Rus roman yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 19. Yüzyılın en etkili yazarları arasında yer almaktadır. Kaleme almış olduğu kısa öyküsü Beyaz Geceler ile çok satanlar arasında her dönemde yerini koruyan Dostoyevski, Beyaz Geceler eserinde hayalperest bir adamın aşk hikayesini kaleme almıştır. Seyahat ederken bir çırpıda okuyacağınız başyapıtlar arasında yer alan Beyaz Geceler, Dostoyevski’nin en önemli eserlerinden bir tanesidir. Kızıl Panda yayınevi aracılığı ile yayınlanmış olan Beyaz Geceler ayrıca yazar Dostoyevski’nin ilk eserlerinden biridir.
Stefan Zweig: Bir Çöküşün Öyküsü
Yahudi oyun ve roman yazarı Stefan Zweig, eserlerinde akıcı ve sade bir dil kullanmıştır. En çok çevirisi yapılan yazarlar arasında yer alan Stefan Zweig, Bir Çöküşün Öyküsü eseri ile yaşadığı dönemde büyük bir üne kavuşmuştur. Fransız sarayında etkili Aristokrat bir kadının gerçek hayat hikayesini kaleme alan yazar, okuruna sürükleyici ve keyifli bir eser kazandırmıştır. Yolculuk sırasında okuyabileceğiniz kısa kitaplar arasında yer alan Bir Çöküşün Öyküsü, Stefan Zweig’in en çok okunan ve en çok satan eserleri arasında yer almaktadır. İş Bankası Kültür Yayınları aracılığı ile yayınlanan bu başyapıt, okurlar ve eleştirmenler tarafından büyük beğeni toplamıştır.
Arthur Schopenhauer: Mutlu Olma Sanatı
Alman filozof ve yazar Arthur Schopenhauer, ayrıca Alman felsefe dünyasının bilinen ilk önemli isimlerinden birisi olarak tanınmaktadır. Dünyanın anlaşılması güç ve akılsız fikirler üzerine kurulu olduğunu söyleyen yazar Arthur Schopenhauer, bu düşünceleri ile yaşadığı dönemde bütün dikkatleri üzerine toplamıştır. Ünlü Alman yazarın kaleme almış olduğu Mutlu Olma Sanatı eseri, yazarın en çok satan ve en çok okunan eserleri arasında yer almaktadır. Mutlu yaşamak ve mutlu olmak mümkün mü gibi soruların cevaplarını Mutlu Olma Sanatı eserinde veren Arthur Schopenhauer, bu eserini Can Yayınları aracılığı ile okurlarına sunmuştur.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski: Uysal Kız
Dünya çapında en çok okunan ve en çok satan yazarlar arasında yer alan ünlü Rus roman yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, Uysal Kız adlı eserini gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkarak kaleme almıştır. 20. Yüzyıl edebiyatını ve yaşamını derinden etkileyen yazar, kaleme aldığı Uysal Kız eseri ile benzersiz bir kısa öykü okurlarına sunmuştur. Fyodor Mihayloviç Dostoyevski tarafından kaleme alınan Uysal Kız, yaklaşan bir felaketin ve ruhsal derinliği açık bir şekilde ifade ediyor. Seyahat sırasında okuyabileceğiniz kısa kitaplar arasında yer alan Uysal Kız, Can Yayınları aracılığı ile yayınlanmaktadır.
Anton Pavloviç Çehov: Altıncı Koğuş
Rus edebiyatının en önemli ve en etkili yazarları arasında yer alan Anton Pavloviç Çehov, kısa öykü kategorisinde tarihteki en usta ve en büyük yazarlar arasında yer almaktadır. Çalışmaları ve eserleri sayesinde usta eleştirmenlerden olumlu tepkiler alan yazar, aynı zamanda tiyatro alanında modernizmin doğuşunun etkili isimlerinden biri olarak anılmaktadır. Ayrıca yazım hayatı boyunca tıp alanında doktorluk mesleğini icra eden Çehov, Tıp benim Nikahlı karım, edebiyat ise metresim cümlesini ifade etmiştir. Dönemin en popüler dergilerinden birisinde kaleme almış olduğu Altıncı Koğuş eserini yayınlayan Çehov, okurlar ve eleştirmenler tarafından büyük beğeni toplamıştır. Kitapta yer alan ana karakter Dmitriç’in paranoyak izlenimi nedeni ile altıncı koğuşa atılması hikayesini kaleme alan Çehov, ayrıca akıl hastanesinde yatan diğer hasta ve doktorların yaşamış olduğu olayları Altıncı Koğuş eserinde anlatmıştır. Pek çok sinema filmine uyarlanan Altıncı Koğuş, Kızıl Panda yayınevi aracılığı ile yayınlanmıştır.
Stefan Zweig: Olağanüstü Bir Gece
Dünya çapında çevirisi en çok yapılan ve en çok okunan yazarlar arasında yer alan Stefan Zweig, Olağanüstü Bir Gece eserinde 1914 yılında askerleri ile katılmış olduğu bir çarpışmada hayatını kaybeden Baron Friedrich von R.’nin notlarını kaleme almıştır. Altı saatlik bir zamanda kaleme aldığı Olağanüstü Bir Gece eseri, seyahat sırasında okuyabileceğiniz başyapıtlar arasında yer almaktadır. Stefan Zweig’in en çok satan eserleri arasında yer alan Olağanüstü Bir Gece, Kızıl Panda yayınevi aracılığı sayesinde kitapseverlerin beğenisine sunulmuştur.
Stefan Zweig: Ay Işığı Sokağı
Yazar Stefan Zweig, Ay Işığı Sokağı eserinde kahramanın özgecil kaygılarını ön planda tutmuştur. Yolculuk ve seyahat sırasında okuyabileceğiniz kısa eserler arasında yer alan Ay Işığı Sokağı, insanı uç noktalara sürüklemektedir. Stefan Zweig’ın kaleme aldığı diğer öyküleri ve Ay Işığı Sokağı öyküsünü okurken ister istemez kendinizi karakterlerini yerine koyacaksınız. Eserlerinde akıcı ve sade bir dil kullanmayı tercih eden yazarın bu eseri en çok okunan eserleri arasında yer almaktadır. İş Bankası Kültür Yayınları aracılığı ile yayınlanmış olan Ay Işığı Sokağı, her dönemde çok satanlar listelerinde ilk sıralarda yerini korumaktadır.
Nikolay Gogol: Palto
Ukrayna asıllı Rus roman yazar Nikolay Gogol, Bir Delinin Hatıra Defteri ve Ölü Canlar eseri ile üne kavuşmuştur. Ününü Palto adlı eseri ile devam ettiren Gogol, bu eserini 1842 yılında yayınlamıştır. Gerçekçi bir üslup ile kaleme aldığı Palto eserinde, Rusya’da yaşanmış olan sosyal sınıf baskısı altın kalan insanların yaşamış oldukları etkileri anlatmıştır. Palto adlı eserin konusu, Akakiy Akakiyeviç’in zorluklar içerisinde almış olduğu paltonun çalınması ve bunun üzerine bakandan yardım etmesi ile başlıyor. Bakandan büyük bir azar işiten Akakiy üzerinde büyük bir etki yaratan bu olay, kahramanı ölüme kadar sürüklüyor. Seyahat sırasında okuyabileceğiniz kısa kitaplar arasında yer alan Palto eseri, Can Yayınları aracılığı ile yayınlanmıştır.
Stefan Zweig: Amok Koşucusu
Stefan Zweig tarafından kaleme alınan Amok Koşucusu eseri 1922 yılında yayınlanan yazarın uzun öyküleri arasında yer almaktadır. Kitabın adında yer alan Amok, Uzakdoğu’da cinnet geçiren bir insanı tarif etmek için kullanılmaktadır. Endonezya’da görev yapan bir hekimin Avrupa’ya yolcuğu sırasında yaşadığı olayları kaleme alan Stefan Zweig, aynı zamanda saplantılı bir aşk hikayesini Amok Koşucusu adlı eserinde kaleme almıştır. Kızıl Panda yayınevi aracılığı ile yayınlanmış olan Amok Koşucusu, yolculuk ve seyahat sırasında okuyabileceğiniz başyapıtlar arasında yer almaktadır.
Albert Camus: Yabancı
Bütün zamanların en tanınmış yazarlarından biri olan Albert Camus, en fazla ses getiren Yabancı isimli eseri ile okuyucusu ile buluşuyor. Camus’un en çok dile çevrim yapılan ve dünya genelinde en fazla satan kitabı olan Yabancı, bir taraftan da okuyucuyu varoluşculuk akımıyla bir araya getiriyor. Vurguladığı karakterin düşünce yapısından algıladığımız bu akım ile Albert Camus, dünyaya tek düze bir gözden bakıyor. Ayrıca olayları tek düze bir göz ile ifade ediyor. Kahramanın davranışları bazı insanlara göre son derece duygusuz olarak algılanmaktadır. Ancak bu davranışlar kendi içerisinde derin anlamlar barındırmaktadır. Albert Camus’un nobel edebiyat ödüllü bu kitabı, sizleri de yaşama karşı derin düşüncelere dalacağınız bir yolculuğa çıkarıyor. İlk etapta, insan bu kadar vurdum duymaz olur mu? diye düşünecek, daha sonra insanı buna iten sebepler hakkında bir iç sorgulamaya geçeceksiniz. Yolculuk esnasında eksik etmemeniz gereken bir eser, Albert Camus’nün güçlü kalemiyle beğeninize sunulmuştur.
Virginia Woolf: Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda, edebiyat dünyasının feminist bir makalesi olarak isimlendirilmektedir. Eser, kadın hareketinin elinden düşürmediği önemli kitaplardan bir tanesi olmayı başarmıştır. Erkeklerin bayanlara uyguladığı baskının ve her zaman devam eden Eşitlik tartışmasının, yanıtını tarihten alıntılar yaparak cevaplamaktadır. Virginia Woolf Kadın ve edebiyat arasında bulunan bağlantıyı kurmaca bir yazı ve karakterleriyle dile getirmiştir. Yazar bayanların neden daha az şiir yazdığını ya da neden erkekler kadar yaratıcı olamadığını eserinde vurgulamaktadır. Woolf bunların yanı sıra tarihi süreç içerisinde kadının toplumdaki yerini de ele almaktadır. Kendine Ait Bir Oda, Bayanların dünyasına dair ilginç tespitleri ve değişik bakış açılarını barındırmaktadır. Woolf, odasındaki duvarı verdiği yanıtlar ile örmeye çalışıyor ve kadınlara sesleniyor. Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş vakit oluşturun. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın. Virginia Woolf’un kaleme aldığı Kendine Ait Bir Oda eseri Kızıl Panda tarafından yayımlanmıştır.
Herman Melville: Kâtip Bartleby
19 yüzyıl ortalarında, Wall Street’teki bir hukuk bürosunda görev yapan nadide rastlanır kişilikteki bir katip. Katibin ağzından çıkan ve onun yaşam felsefesini dile getiren bu eşsiz cümle, o günden günümüze tekrarlanıp duruyor. Katip Bartleby, kendisine verilen vazifeleri yapmamayı seçtiğini dile getirmektedir. Çalışmanın sınırlarını pasif direnişlerle belirten biri. Görevini son derece mükemmel yapsa da günün birinde çalışmamayı tercih eden, hukuk bürosunun sahibi avukatın ağzı ile anlatılıyor. Katibinin inadı ile başa çıkamayan avukat, kapitalizmin kalesinde, kocaman yapıların duvarlarına bakan masasında, yalnızca çalışmayı değil hayatı da durduran, hiçbir işe yaramayan bu kişiden kurtulmak ister. Sonunda ise akıl ve mantık dışı bir çözüme baş vurur. Bartleby’nin hikayesi, fertlerin toplum kurallarına karşı tavrını yansıttığı kadar özgür irade konularına da bir kapı aralıyor. Kendini dünyadan soyutlayan ve özgürlüğünden ödün vermeyen Bartleby. Bartleby içinden gelmeyen hiçbir şeyi yapmamaktadır. Katibinin çalışmaması karşısında ona hem acıyan hem de sinirlenen avukatın bu direnişe gerekli tepkiyi vermemesi şaşırtıcı ve düşündürücü. Yeni yerler keşfederken bu eseri de bir çırpıda okuyabilirsiniz.
Lev Nikolayeviç Tolstoy: İnsan Neyle Yaşar?
Rus edebiyatçı Lev Tolstoy, İnsan Neyle Yaşar? Da bulunan hikayeleri ile büyük bir yazar olmasının yanında, toplumlara ayna tutarak filozof ve eğitimci kimliğini de ön plana çıkarmaktadır. Tolstoy’un bu kitabı, yayımlandığı günden günümüze kadar güncelliğini yitirmemiş bir kaynaktır. Eserde geçen bütün hikayeler insanın benliğindeki iyilik, açgözlülük, hırs ve her anlamda birleştirici bir güç olan sevgi kavramlarını vurgulamaktadır. Bunların yanı sıra, genç ya da yaşlı bütün okuyuculara, kendisine bir nebze dışarıdan bakabilme ve yaşamın belki de en önemli sorularını sorabilme ihtimalini sunar. İnsanın içinde ne vardır? İnsana ne verilmemiştir? İnsan neyle yaşar? Tolstoy, insan sevgisi ve inanç konularını ustalığı ile en iyi şekilde işlerken, İnsan Neyle Yaşar? ile gerçek yaşamı yansıtan tabloların içinde yeni bir ahlak anlayışını gözler önüne serer. İnsan Neyle Yaşar kitabı ile Uzun yolculukların nasıl bittiğini kesinlikle anlamayacaksınız.
Gabriel Garcia Marquez: Kırmızı Pazartesi
Kolombiyalı tanınmış yazar Gabriel Garcia Marquez’in 1981 yılında yayımlanan yedinci eseri Kırmızı Pazartesi’dir. İşleneceğini herkes tarafından bilinen fakat, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı. Kırmızı Pazartesi namus cinayetinin sıra dışı öyküsü. Kolombiya’da ve de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkede sarsıcı etkiler oluşturmuş eşsiz roman. Popüler yazar, çocukluğunu yaşadığı kasabada seneler evvel yaşanmış bir cinayet olayını aktarmaktadır. Kırmızı Pazartesi’nin kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlarda belli. Eser, sadece bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin portesini de en iyi şekilde yansıtmaktadır. Böylelikle, sonuna dek dikkatlice okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz eser, seyahatlerinizin su gibi akıp geçmesini sağlamaktadır.
Jack London: Bir Kuzey Macerası
Jack London’ın 1900 senesinde yayımladığı Kurdun Oğlu isimli derlemenin içinde bulunan Bir Kuzey Macerası, Homeros’un Odysseia destanını anımsatmaktadır. Bir Kuzey Macerası zorlu engeller ile kaplı, çetin ve dönüştürücü bir yolculuğun hikayesidir. Aleut adalarındaki Akatan’da yaşayan kabile reisi Naass başından geçen olaylar vurgulanmaktadır. Evlendiği gün eşi Unga’yı, denizden çıkıp gelen sarı saçlı beyaz bir adama kaptırmasının öyküsü. İki metreden uzun boyu ile bir devi anımsatan, tanrıların dünyanın ilk dönemlerindeki erkekleri örnek alarak kalıba koydukları bu erkek, Naas’ın eşi Unga’yı sırtına aldığı gibi gemisine atlayıp oradan uzaklaşmıştır. Naass öcünü almak için azılı düşmanının arkasından yollara düşer. Dünyayı dolaşıp bilgi ve görgüsünü artıracağı, serüvenlerle dolu günler beklemektedir Naass’ı. Bir Kuzey Macerası isimli eser yolculuk yaparken okuyacağınız eserler arasında yer almaktadır.
Stefan Zweig: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu isimli uzun öyküsünü, 1920’li senelerin ilk yarısında yazmıştır. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu eserinin kadın kahramanını yalnızca uzun bir mektubun yazarı olarak biliyoruz. Kadının yaşamı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun göndereninin ismi bulunmamaktadır. Mektubun başında tek bir hitap bulunmaktadır. Sana, beni asla tanımamış olan sana. Kadın devleşmiş tutkusunu hep bir, bilinmeyen olarak, kısacası yalnız başına yaşamaya razıdır. Bu aşk öyküsünde taraflar değil, yalnızca tek bir taraf bulunmaktadır. Böyle bir aşka, gerçek de aşk denilebilir mi? Stefan Zweig okurunu, bir defa daha, insan psikolojisinde eşine rastlayamayacağınız bir seyahate davet ediyor. Çıkılan yeni yolculuğun sonunda, mutlak aşk kavramının şimdiye dek bilinmeyen kıyılarına ulaşmayı amaçlamış olması da bir ihtimal. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu isimli eser bütün yolculuklara tat katmaktadır.
Franz Kafka: Dönüşüm
Franz Kafka’nın en çok okunan dışı öyküsü Dönüşüm, kısa sürede okunacak ince bir hacme sahiptir. Eser bunun yanı sıra kitapseverleri uzun soluklu bir düşünce dünyasına yönlendirmektedir. Franz Kafka’nın 1912 senesinde kaleme aldığı eser, 100 yılı aşkın süredir bütün bilinmezleri ile günümüzde de tartışılmaya devam etmektedir. Dönüşüm eserinin en çarpıcı cümlesi, kitapseverlere daha ilk satırda kendini göstermektedir. Yazar, hikayesine verdiği isimle okurda bir dönüşüm süreci beklentisi oluşturmakta, fakat ters köşe yapmaktadır. Dönüşüm, garip bir dönüşümden başlayarak gerçekleşen olayları konu almaktadır. Satırlarında herhangi bir açık göndermeye yer vermeksizin, gerçeküstü bir gerçeklik benimseyen eser, yolculukta okunacak kitaplar arasında yer almaktadır.
Paul Lafargue: Tembellik Hakkı
Paul Lafargue’ın Tembellik Hakkı isimli eseri 1883 yılında yayımlanmıştır. Komünist Manifesto’dan sonra en fazla dile çevrim yapılan, en çok baskısı yapılan ve en çok okunan eserdir. Ayrıca atıfta bulunulan ve tartışılan başyapıtlardan bir tanesidir. Lenin, Rusya’da 1905 Devrimi döneminde çok sayıda baskı yapan Tembellik Hakkı’nı Ekim Devrimi üzerinde önemli etkiye sahip eserlerden biri olarak ifade etmiştir. 19. yüzyılın sonlarında 17 saate ulaşan çalışma süreleri üzerine kapitalizmin insanı köleleştiren, mutsuzlaştıran ve yoksullaştıran düzenini keskin bir ironi ile eleştirmektedir. Yazar Tembellik Hakkı eserinde, bir taraftan fazla üretimin büyük savaşlara ve sömürgeciliğe neden olacağını vurgulamaktadır. Paul Lafargue aylaklığı ve tembelliği övmekten ziyade insanların yaşamaya zaman ayırması gerektiğini savunmaktadır. Paul Lafargue tarafından kaleme alınmış, tarihsel bakımdan fazlası ile zengin bu klasik, Can Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
Stefan Zweig: Korku
Rahat ve konforlu bir hayat sürdüren saygın bir bayan, sekiz yıllık evliliğinden usanmış, burjuva dünyasının kozasından çıkarak kendini genç bir piyanistin kollarına bırakmıştır. Fakat bu gizli beraberlikten haberdar olan bir şantajcının birdenbire ortaya çıkması ile, yaşantısında yeni farkına vardığı tüm güzellikleri kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Böylece kahreden bir korkunun pençesine düşer. Korku insanı bilinçdışına itilmiş utanç verici tecrübelerden, bastırılmış pişmanlıklardan uzaklaştırabilecek güçte bir eserdir. Korku kitabı Stefan Zweig tarafından kaleme alınmıştır. İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmış eseri yolculuğunuz süresince elinizden bırakmayacaksınız.
Sun Tzu: Savaş Sanatı
Çinli filozof Sun-Tzu’nun günümüzden 2.500 sene önce kaleme aldığı Savaş Sanatı isimli eser 13 bölümde toplanmış 384 savaş teorisinden meydana gelmektedir. Bu teorilere temel olmuş ilkeler, savaş alanında olduğu kadar ekonomi ve politika alanlarında da liderlere kılavuz olmaktadır. Savaş Sanatı strateji ile alakalı en önemli eserlerden bir tanesidir. 20.yüzyılın büyük liderlerinin büyük bir kısmının faydalandığı bu eserin önemi, savaşla ilgili evrensel ilkeleri keşfetmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Son derece güncel olan Sun-Tzu, dünyanın tüm askeri akademilerinde her sene sayısız seminer ve tez konusu olmaktadır. İnsanlık tarihinin en eski strateji kuramı olarak kabul görmüş, 2500 senelik bir eser olduğu düşünülen Savaş Sanatı kitabını satın alarak seyahatlerinizde okuyabilirsiniz. En büyük zaferlerin savaşmaya ihtiyaç duyulmadan elde edilebileceğinin altını çizen eser seyahatlerinizde sizi asla yalnız bırakmayacak.
Mark Twain: İnsan Nedir?
İnsan Nedir? Hem sunuluş biçimi hem de içeriği bakımından Twain’in öteki eserleri arasında değişik bir yere sahiptir. Eser, iki adam arasında yaşanan bir diyalog şeklinde kaleme alınmıştır. Eseri okurken ununu eleyip eleğini asmış, köşesine çekilmiş ve biraz da alaycı yaşlı bir adam ile deneyimi olmayan, yargılarında çok aceleci ve heyecanlı, genç bir adam arasında yaşanan Sokratik bir diyaloga tanıklık edebilirsiniz. Aynen Platon’un ünlü diyaloglarında ya da diyalog tarzında yazılmış başka pek çok eserde olduğu gibi. Eserde üzerine konuşulan konuların değişik perspektiflerden değerlendirildiğini görebilirsiniz. Yaşlı Adam insana dair, insanın ne olduğuna dair kendi fikirlerini meydana koyuyor. Genç Adam ise bunlara devamlı itiraz ediyor. Ancak Yaşlı Adam’ın sorduğu sualler Genç Adam’ı bu itirazların haklı olup olmadığını sorgulamaya itmektedir. Mark Twain böylelikle, eseri okuyan okuyucuyu da bu sohbete dahil ediyor. Sohbete dahil olup tarafları sorgulamak için Eseri satın alabilirsiniz.
George Orwell: Hayvan Çiftliği
Distopik romanları ile ün kazanan İngiliz Yazar George Orwell tarafından 1945 senesinde yayımlanan Hayvan Çiftliği isimli eser, masalsı atmosferinin altında derinlerde sistem eleştirisi içermektedir. Fabl türünde yazılan Hayvan Çiftliği, yazarın 1984 isimli romanı ile beraber en büyük kitlelere ulaşan eserleri arasında yer almaktadır. Ön yüzünde bir çiftlik ve içinde yaşam süren hayvanları konu edinmiştir. Eser devletleri, yönetim tarzlarını ve toplumları sembolik olduğu kadar sade bir anlatımla en iyi şekilde ifade etmektedir. Yazarın çağdaş klasikler arasında geçen Hayvan Çiftliği eseri, dünya edebiyatının en dikkat çekici hiciv eserleri arasındaki başyapıttır. Eserinin alt metninde birden çok yönetimin olumsuz yönüne değinen George Orwell, ana temasını sosyalizm eleştirisi üzerine inşa ediyor. Yazar, ideoloji bakımından kendisi de sosyalizme eğilimli olmasının yanında eserinde totaliter yönetime meydan okumaktadır. Seyahatinizi unutulmaz kılacak eseri sipariş vererek hemen okumaya başlayabilirsiniz.
Nikolay Vasilyeviç Gogol: Bir Delinin Hatıra Defteri
Hem insanı anlamak hem de Rus toplumuna çok yakından bakabilmek için en önemli kaynaklardan bir tanesi olan Nikolay Vasilyeviç Gogol, pek çok edebiyatçıya ilham kaynağı olmuştur. Oyun yazarlığı da yapmış olan yazarın, Bir Delinin Hatıra Defteri ülkemizde de sahne almaya devam etmektedir. Bir Delinin Hatıra Defteri’nde ve öteki öykülerinde bireysel hezeyanlarla şizofrenik düşüncelerin yansımalarını yaşarken insanın iç dünyasını anlamaya fazlası ile yaklaşırız. Palto ve Burun hikayelerinin de yer aldığı Bir Delinin Hatıra Defteri’nde, Gogol’un edebiyata zekice yaklaşımına şahitlik ederken kendinize dair birçok detayı bulabilirsiniz. Bir delinin değil, yavaş yavaş deliliğe giden, yaşadıkları ile baş edemeyen bir adamın hatıra defterini seyahatinizde nefes nefese okuyabilirsiniz.
Victor Hugo: Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından olan Victor Hugo, Bir İdam Mahkumunun Son Günü Kitap Açıklaması eserini 1829 senesinde, henüz 26 yaşında iken kaleme almıştır. Victor Hugo, ölüme mahkum edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatmıştır. Genç yazar kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı hedeflemiş ve de başarılı olmuştur. Günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmıştır. Böylesi bir cezanın trajik ve de insanlık dışı yanını gözler önüne sergileyen Victor Hugo’nun bunda hiç de küçümsenmeyecek bir payı bulunmaktadır. Kızıl Panda tarafından yayımlanmış olan Bir İdam Mahkumunun Son Günü̈ kitabını satın alarak seyahatleriniz esnasında keyifle okuyabilirsiniz.
