Açıklama
Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Victor Hugo bu eserini 1829 yılında, yani henüz 26 yaşındayken, Greve Meydanı’nda gerçekleşen bir idam sahnesinden sonra yazmıştır. Bu eser, cinayetten yargılanan ve idam cezasına çarptırılan bir adamın ağzından anlatılmaktadır. Yazar, eserinde idam cezasını izlemeye gelen insanları eleştirip bu durumun absürt ve trajik yanlarını da ele almıştır.
Kızıl Panda Klasikler Dizisi – 69
kitaplarinkamburu –
Eserde hiç tanımadığımız, adını, yaşını, mesleğini hatta suçunu bile bilmediğimiz bir adamın hayatının son altı haftasına tanıklık ediyoruz. Victor Hugo’nun mükemmel anlatımıyla adeta kahramanımızla birlikte yaşıyoruz bu son altı haftayı. Anlatılanlar o kadar gerçekçiydi ki bir yanda kendi idamını bekleyen, ani duygu değişimleri yaşayan kahramanımız; diğer yanda duygusuz, ne de olsa infaz edilecek kişi kendisi olmadığı için fazlasıyla rahat, giyotin gibi korkunç bir şeye “alıştırılmış” ve bunu artık normal karşılayan halk
Kitabı okumadan önce idam hakkında rahat rahat konuşabiliyordum ve eminim benim gibi pek çok insan var. Ancak kitabı okuduktan sonra birinin kaderinin diğer insanların elinde olmasının ne kadar mantıksız olduğunu düşünmeden edemedim. İnanıyorum ki Victor Hugo da bu eseri yaşanan olaylar karşısında empati yeteneğimizi geliştirmemiz, her şeye tek taraflı yaklaşmamamız için yazdı.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Tekrar tekrar okuyacağım, her okuduğumda farklı duygulara kapılacağım, yeri bende hep ayrı kalacak bir eser oldu. Okumayanlara gerçekten tavsiye ediyorum. Şimdiden keyifli okumalar