Açıklama
“Bu işe biraz kafa yoran biri, dilencilerin geçim kaynağıyla bir yığın saygın insanınki arasında önemli bir fark olmadığını görür. Dilencilerin çalışmadığı söylenir; ama iş denen şey nedir? Bir kanal işçisi kazmasını sallayarak çalışır. Muhasebeci rakamları toplayarak çalışır. Dilenci, hava şartları ne olursa olsun sokaklarda bekler, karşılığında bacaklarında varis olur ve bronşite yakalanır. Bu da diğerleri gibi bir iştir; elbette gereksizdir ama nice gereksiz saygıdeğer şirketler vardır. Bir dilenci, diğerleriyle kıyaslanır. İlaç firmalarının çoğundan dürüsttür, Pazar gazetesi sahibinden daha yüce gönüllüdür, taksitle satış yapan birinden daha cana yakındır. Kısacası bir asalaktır ama tamamen zararsız bir asalak. Minimum yaşam gereklerinin üstüne pek çıkmaz ve bizim ahlak anlayışımıza göre, tekrar tekrar acı çekerek yaptığını öder. Bana göre bir dilenciyi farklı bir sınıfa koyamayız, ayrıca sırf modern oldukları için diğer insanlar onu küçümseyemez. Bu noktada sorgulayabiliriz, ‘Dilenciler neden küçümseniyor?’”
İlk olarak 1933 yılında yayımlanan bu kitap, gençlik döneminde Fransa’da bulunup sefalet çekmiş olan Orwell’ın hayatından otobiyografik öğeler taşır. I. Dünya Savaşı sonrası ve Büyük Buhran’ın etkileri devam ederken kaleme alınan eser, Avrupa’nın en önemli iki şehrinde orta ve alt tabakanın hayatından bize kesitler sunar.
Kızıl Panda Klasikler Dizisi – 135
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.